Anaokulunun önemi
Her anne-baba için çocuğu çok kıymetlidir. Ve hiç şüphesiz her anne-baba çocuğu için en iyisini ister. Hayatı yeni tanıyan ve öğrenmeye çalışan çocuğun ilk öğretmenleri ebeveynleridir. Çocuk ilk eğitimini ailede alır. Ancak çocuğun gün geçtikçe büyüdüğü ve sosyalleşme isteği duyduğu da göz ardı edilmemelidir. Oyun ve arkadaş gereksinimi duyan çocuğun ihtiyacını karşılayan kurum “anaokulu” dur. Anaokulu, 3-6 yaş çocuklarının kendini gerçekleştirebilmesi, annenin yanı sıra başka insanlarla da iletişim halinde olmasını ve arkadaş edinebilmesini sağlar. Anaokulu çoğu zaman çalışan annenin, yokluğunu çocuğa hissettirmemek için başvurduğu çözümlerden biri olarak görülür. Aslında anaokulu annenin çocuğa verdiği eğitimi desteklemek ve kolaylaştırmak için meydana getirilmiş bir kurum olarak da değerlendirilebilir. Çocuğun dış dünyayla ve kendi yaşıtlarıyla böylesine yoğun bir iletişim içinde olacağı bu kurum, ilköğretime hazırlıktan çok bu bağlamda değerlendirilmelidir. Sosyalleşme ve yaşıtlarla birlikte olma anlamında anaokulu çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimi üzerinde çok önemli bir yere sahiptir. Çocuk burada sosyal olgunluğu öğrenir; sabretmeyi, paylaşmayı, her zaman her istediğinin olamayacağını, diğer insanlarla birlikte yaşamak için bazı kurallara uyması gerektiğini öğrenir. Anaokulu ayrıca, çocuğa bilgi aktarmaktan çok, bilgiye nasıl ulaşabileceğini, bilginin neden önemli olduğunu öğretir ve çocukta “bilme” içgüdüsü uyandırır. Zaten yaşı itibariyle meraklı olan çocuk bu içgüdüyle bilgiye ve öğrenmeye açık bir şekilde öğretilen her şeyi kolayca kavrar. Bu süreçte onun gelişimini destekleyecek en önemli şeylerden biri kitaptır. Elle tutup dokunabileceği, resimlerine bakabileceği ve hatta bazı harflerini okuyabileceği kitaplar... Çeşitli maceralarla dolu kişiselleştirilmiş bu kitaplarla çocuğunuz hem iyi vakit geçirecek, hem de onlara okuma isteği kazandıracak.