Uykudan önce


Çocuklar uyurken ne kadar da tatlı görünürler. Sanki gördükleri sevimli rüyalar yüzlerine yansır, güzel uykuya daldıklarında… Onları uykuya sevgiyle göndermek, hemen her çocuğun yaşayabileceği sıkıntılı rüyalardan, uyku sorunlarından korumak sizin elinizde. Size, çocukları uykunun kollarına bırakmadan önce rahatlatmak, onlarla aranızdaki sevgi bağlarını güçlendirmek, yaratıcılıklarına erken yaşlarda müthiş bir katkı sağlamak ve tatlı rüyalar dilemek için keyifli bir önerimiz var: Kişiye özel çocuk kitapları. Geleneksel çocuk kitaplarının mantığını tersine çeviriyoruz ve çocukların başkalarının maceralarıyla değil, kendi maceralarıyla eğlenmesi için onlara isme özel kitaplar hazırlıyoruz. Göz atmak ister misiniz?
kitapyildizi.com’un bu kitaplarından birini seçtikten sonra uyku perilerine çocuğun adını, doğum tarihini, arkadaşlarının adını ve nerede yaşadığını fısıldıyorsunuz. Biz de öyküsüyle, çizimleriyle, baskısıyla, cildiyle harika bir kitabı birkaç gün içinde adresinize gönderiyoruz. Dilerseniz, miniklerin fotoğraflarını da yüklüyorsunuz, böylelikle bu unutulmaz hediyenin sayfalarında onların gerçek görüntülerine de yer verebiliyoruz. Kitabın ilk sayfasında sizin adınız ve özel mesajınız da var tabii…

ÇOCUK VE UYKU

Şimdi gelelim çocuk ve uyku konusuna. Çocuğunuzu ne kadar çok sevdiğinizi, onun nasıl üzerine titrediğinizi biliyoruz. İşte bu yüzden, çocuk ve uyku hakkındaki bilgilerimizi uzmanların görüşleriyle harmanladık. İşte size çocuk uykusu ile ilgili gerçekler:

Çocuklar için ideal uyku tablosu
2 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu, 1-2 saat gündüz uykusu
3 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu, 1-2 saat gündüz uykusu
4 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu, 0-2 saat gündüz uykusu
5 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu, 0-2 saat gündüz uykusu

Uyku, bedensel ve zihinsel gelişim için gerekli işlevlerin gerçekleştiği bir süreç. Bütün canlılar uykuda kendini yeniliyor, beyin işlevlerini düzenliyor, bellekle ilgili çalışmaları yapıp, gün içinde gelen bilgileri değerlendiriyor ve kaydediyor. Uyku sırasında büyüme hormonunun düzeyi artıyor, bedenin temel yapı ta.ı olan proteinlerin sentezi hızlanıyor, sinir sistemi gelişerek bedeni ertesi sabaha hazır bir hale getiriyor. Evet, biz uyurken vücudumuzdaki tüm organlar günün yorgunluğunu unutmak için dinlenmeye geçiyor. Beyin ve sinir sistemi ise asıl çalışmalarına uykuya geçer geçmez başlıyor. Bebekler ve çocuklar uyudukça büyüyebiliyor. Bu yüzden uyku son derece önemli onlar için. Çünkü bebeklerin ve çocukların beyninin büyüme ve gelişme süreci, ileride yürüme, konuşma ve düşünme olanağı veren nöron bağlantılarının oluşumuna bağlı. Londra Çocuk Sağlığı Enstitüsü Nöroloji Departmanı Başkanı Annet Karmiloff, nöron bağlantılarının oluşumunun ne kadar önemli olduğunu şöyle açıklıyor: “Beyni büyük bir elektronik sistem gibi düşünelim. Öğrenilen her yeni bilgiyi, bu sisteme eklenen bir kabloya benzetebiliriz. Yeni bilgiler yani kablolar, sisteminin bir bölümünün diğer bölüme bağlantısını sağlar. Bu bağlantıların sağlanması da uyku sırasında gerçekleşir.” Çocukta yetersiz uyku, yorgun beden Uykusuz kalınca bedenimizde birçok olumsuz değişim gerçekleşiyor. Beyin hücreleri yani nöronları, hücre fonksiyonlarını bozacak kadar enerjilerini tüketebiliyor ve hücre faaliyeti sonucu meydana gelen yan ürünlerle kirletiliyor (serbest radikaller). Yetersiz uyku böylece belleğin, dikkatin ve fiziksel durumun kötüleşmesine sebep oluyor. Çocuklarda uykuyla gerçekleşecek fiziksel gelişimin desteklenmesi aynı zamanda zihinsel, sosyal, duygusal gelişiminde desteklenmesi demek. Erken yaşlarda çocuğun fiziksel gelişiminde oluşan herhangi bir problem, kalıcı sonuçlar yaratabiliyor. Bu yüzden anne ve babalara büyük görevler düşüyor. Beslenme ile birlikte yeterli, düzenli ve sağlıklı bir uyku çocukların fiziksel gelişiminde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri. Bu yaşlarda ihtiyaç duyulan enerji de gelişim hızı gibi çok yüksek seviyelere ulaşıyor. Eğer çocuklar bu büyüme hormonlarının en fazla salgılandığı uyku saatlerinde aksamalar ya.arlarsa gelişimleri için gerekli olan enerjiyi üretemiyorlar. Bu da ileriki yaşamlarında fiziksel ve ruhsal olarak sorunlara sebep olabiliyor. Uyku düzenine dikkat
Somnoloji (uyku bilimi) uzmanlarına göre bebeklerin ve çocukların uyku düzenini daha ilk yıllarında sağlamak ve bunu sürekli hale getirmek gerekiyor. Bunun için anne ve babalara çok önemli görevler düşüyor. Bebeğin yeni doğumundan çocuğun buluğ dönemine kadar olan süreçte anne ve babaların üstüne düşen birçok şey var. Çocukta uykuya dalma sorunları, uyku süresi, uyku bozuklukları hep dikkat edilmesi ve hatta gerektiğinde bir uzman yardımı alınması gereken sıkıntılar arasında. Çocukta uykuya dalma sorunları anne ve babaların en fazla şikayet ettikleri konuların başlarında geliyor. 2 ila 6 yaş arasında aşırı hareketli olan çocuk, uykuya dalma konusunda direnç gösterebiliyor. İlk kez görülen kaygılı rüyalar da bu zorluğu besleyebiliyor. Sorun ya.ayan çocuk uyumamak için bahaneler üretebiliyor. Rüyalar yüzünden uykuya dalma korkusu, dolayısıyla anne ve babayla birlikte yatmak isteği, en fazla öne sürülen bahanedir. Dış ortamlardaki uygunsuz şartlar da çocuğun uykuya dalmasını geciktirebiliyor. Bunlar arasında en sık rastlananlar gürültü, anne ve babanın başka bir odada televizyon seyretmesi, yüksek sesli konuşmalar, misafirler gibi dış unsurlar. Çocukların uykuya direnmesi
Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde uyku sorunlarının başında yatağa gidip uyuma konusunda direnme geliyor. Yaygın senaryo şöyle gerçekleşiyor: Çocuk yatmamak için ağlar. Yatırılır ama yine kalkar, anne-baba ile uzun çekişmelere girer. Bu direnme kimi çocukta yatma korkusuna dönebilmektedir. Çocuk, odasının ışığını açar, kapıyı aralık tutmak ister. Anne-babanın yatağında yatar, uyumadan yatağına geçemez. Artık kendisi için vazgeçilmez olan bir özel yatma töreni geliştirmiştir. Bebek ve çocuklarda problem yaratabilecek düzeyde ya da tedavi gerektiren uykusuzluk çok nadirdir. Uykusuzluk sadece ileri ya. çocuğu ve ergende gözlenir. Bu çocukların ya da gençlerin geç vakitlere kaymış olan uyku saatlerinin tekrar gözden geçirilmesi gerekir. İleri saatlere kaydırılmış uyku saatleri çocuğun kendi yaşantısını kontrol etme çabası olabileceği gibi, erken çocukluk alı.kanlıklarını sürdürme istekleri nedeniyle de ortaya çıkabiliyor. Çocukların uyku sorunlarından biri de uzmanlar tarafından “gece terörü” olarak adlandırılır. Çocuk gece yatağında ağlamaya başlar, gözleri dalgındır ve yüzünde korku ifadesi taşır. Çevresini tanımaz halde olan çocuk soluk tenli ve terlidir. “Gece terörü” birkaç dakika sürer, çocuk tekrar uykuya dalar. Ertesi sabah uyandığında gece yaşadıklarının hiçbirini hatırlamaz. Bu sıkıntılı durum, çocuk 5-6 yaşlarına gelince kendiliğinden ortadan kalkar. Tedavi gerektiren olgulara ise çok nadir rastlanır. Sıkıntılı düşler, ağlayan çocuklar
Somnoloji uzmanlarının dikkat çektiği “sıkıntılı düşler” de bir uyku problemidir. Çocukların yüzde 30’unda daha çok iki yaşından sonra görülür. Uykunun başlangıcında yaşanılan “sıkıntılı düş” anında çocuk uyanır, ağlar, bağırarak yardım ister. Eğer çocuğun yaşantısında sıkıntılı bir olay sürüyorsa bu sıradan bir durumdur ve ruhsal yapılanmasının bir göstergesidir. “Sıkıntılı düşler”in etkisi ise 4-5 yaşlarından sonra azalır. Çocuk bu dönemden sonra uyanır, endişe taşır ama anne-babanın yatağına giderek uykusuna devam eder. Birçok çocuk eğer farkına varılmazsa uyku problemleri yaşayabilir. Gelişme dönemlerindeki uyku problemleri, çocuğun ileriki yaşlarında birçok fiziksel ve ruhsal sorun yaşamasına sebep olabilir. Bu yüzden anne ve babalara düşen çocuklarının uyku alı.kanlıklarını çok iyi izlemeleri, gerekirse kendi sosyal yaşamlarından fedakarlık etmeleri ve varsa bu problemleri düzeltmeleridir. Her türlü çabayı sarf etmelerine rağmen çocuklarının uyku problemi sorunu ile baş edemeyen ebeveynler, bir uzmanın yardımını almaktan çekinmemelidir.